ZİLE, NİNOVA Melikesi SEMİRAMİS Tarafından Kurulmuştur

NİNOVA  Melikesi SEMİRAMİS


Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlaması, topraklarının verimli olması ve ikliminin insanların yaşayışına uygun olması gibi nedenlerden dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur. Karşılıklı kültür alış - verişleri Anadolu'da uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır.

Geçmişi hakkındaki mevcut birçok kayıtların yanında, yapılan Arkeolojik araştırmalar gösteriyor ki ilçemiz Tunç ve Demir çağlarından beri iskana açıktır. 
Anadolu topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle sık sık istilalara uğramıştır. Bu durum Anadolu'da kurulan devletleri askerliğe önem vermeye zorlamıştır.
Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu' da ücretli Askerlik sistemini kurmuşlardır. Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan - millet sevgisi de yoktu. Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı kazanmasını zorlaştırmıştır. Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.

Anadolu'ya bu yüzden Hititler Dönemi'nde Bin Tanrılı İl denmiştir.
Hititler kendi tanrılarından başka Ön Asya tanrılarına Lidyalılar da Yunan tanrılarına tapınmışlardı.
Urartular ölümden sonra hayata inanmışlardı. Bu yüzden mezarlarını ev ve oda biçiminde yapıp içine çeşitli eşyalar koymuşlardır.
Friglerin en büyük Tanrıları Kibele'dir.
Efes'teki Artemis tapınağı İyonlara aittir.
Urartularda kral ülkeyi savaş tanrısı Haldi adına yönetirdi.

Sosyal ve Ekonomik Hayat
Halk genellikle yöneticiler (soylular) rahipler hürler namralar ve köleler olarak sınıflara ayrılmıştı.
Anadolu'da ekonomik hayatın temelini tarım ticaret ve hayvancılık oluşturuyordu.
Urartular madencilik ve maden işletmeciliğinde ileri gitmişlerdi.
Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte parayı ilk kez kullanan Lidyalılardır.
İyonlar deniz ticaretinde gelişmişlerdi.
Lidyalılar Efes'ten başlayıp Mezopotamya'daki Ninova'ya kadar uzanan Kral Yolu'nun açılmasında etkili oldular.

Amasyalı ünlü coğrafyacı - tarihçi STRABON'a göre ZİLE, NİNOVA (Asur Krallığının başkenti) melikesi SEMİRAMİS tarafından kurulmuştur Semiramis, güzel bir cariye iken BELH şehrinin kuşatılması sırasında gösterdiği dirayet ve yiğitliği sonucunda, Asur Hükümdarı NİNUS' UN takdirini kazanmış ve onunla evlenmiştir.
M.Ö. 1916 yıllarında kocası NINUS'u zehirleyerek Asurların yönetimini ele geçirmiştir. Bu hesaba göre Zile 4000 yıllık bir tarihi geçmişe sahiptir. 
Zile kalesinin Roma kumandanı SULLA tarafından yaptırılmış olması veya burada AMANOS mabedinin bulunması ve muhterem anlamına gelen SİLLA denmesinden dolayı, Zile'nin ismi zamanla ZELA-ZİLE şeklini almış olabilir. 
Tarihçi CHARLES TEXIER'e göre, STRABON eserinde ZELA'dan bahseder. Hüseyin Hüsamettin Efendinin Amasya tarihinde bu yerleşim yerinin Togait Hükümdarı HARKAR HAN tarafından önemli bir yer haline getirildiği, muhterem anlamına gelen SILAY adının verildiği zamanla ZELA-ZİLE şekline dönüştüğü yazılıdır.